6 Mayıs 2015 Çarşamba

Mavi Oktav Defterleri pdf


Yazar:Franz Kafka
Sayfa sayısı:51


Link: https://yadi.sk/i/wUg-8sEegSxG9


Alıntılar:


Ölümün yaptığı en büyük zulüm: kolay anlaşılan bir son, gerçek acıyı doğurur. Ölüm döşeğinin çevresindeki ağlayıp sızlamalar, gerçek bir ölümün orada gerçekleşmemiş olmasından şikayet anlamındadır. Hala bu ölümlerle yetinmemiz, bu oyunu sürdürmemiz gerekir.





Aile yaşamı, arkadaşlık, evlilik, meslek, edebiyat gibi ne varsa her şeyde başarısız olmamın, hatta başarısız bile olamayışımın nedeni miskinlik, kötü niyet ya da beceriksizlik değil -gerçi bunların hepsinin de kendince bir rolü var bunda, çünkü "haşarat boşluktan doğar"- bütün bunlar değil, ayağımın altında bir zeminden, havadan, buyruktan yoksun oluşumdur. Benim ödevim bunları yaratmak, sadece belki, o zaman, elden kaçırdıklarımı ele geçirebileceğim için değil, ama elden kaçırdığım bir şey olmadığı için, çünkü ödev ödevdir nasıl olsa. Hatta bu en birincil ödevimizdir, ya da hiç değilse, bu ödevin yansıması, tıpkı, hava basıncının düşük olduğu yüksekliklere tırmanan birinin aniden çok uzaklardaki güneş ışığıyla karşılaşması gibi. istisnai ödev de değil; Kuşkusuz daha önceden bana yöneltildi. doğru, şimdiki ölçüde yöneltilmiş miydi, bilmiyorum. bildiğim kadarıyla, dünyaya gelirken evrensel insan zayıflığının dışında, yaşamın gerektiği hiçbir şey getirmemiştim yanımda. bu güçsüzlük ki, bir bakıma devcileyin güç- içinde, asla savaşma değil, Sadece temsil etme hakkını kendimde gördüğüm ve kuşkusuz kendime çok yakın bulduğum içinde yaşadığım çağın olumsuz özelliklerini gayretle özümsedim. ne bir parça olumlu, ne de olumluya devrilip aşırı olumsuz, bunlar benim kalıtımsal olarak pay almadığım şeyler. ben kierkegaard gibi, hıristiyanlığın artık iyice iki yana düşmüş eli tarafından yaşama salınmadım, ne de siyonistler gibi artık bizden uzaklaşarak uçup giden yahudi ibadet cübbesinin ucundan yakalayabildim. bir son ya da bir başlangıcım ben.


Atlasın özgür olduğunu düşünmesine izin verildi. dilediği an dünya yı omuzlarından atabilir ve çekip gidebilirdi. Fakat, o na verilen tek izin bunu düşünmesiydi.


Cennetten kovulduk, ama cennet yok edilmedi. kovulmuş olmakla şanslıyız. Çünkü, eğer kovulmasaydık cennetin yok edilmesi gerekecekti."



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder